Soru, İstek ve Görüşlerinizi info@tablo.net.tr adresine ulaştırabilrisiniz...
Kategoriler
Ebru Çeşitleri

Battal Ebru
Boyaları fırça ile tekneye atarak ve tarak, biz gibi malzemeler kullanılmadan yapılan ebrudur. Bilinen en eski ebru çeşididir ve bu yöntemle yapılan battal ebrulara Tarz-ı Kadim (eski tarz) battal ebru denir. Çünkü zamanla daha değişik tarzlarla da battal ebrular yapılmıştır. Boyaları tekne üzerine fırça ile atmak kolay iş gibi görülebilir ancak görüldüğü kadar kolay değildir ve ustalık gerektirir. Ebrucunun ustalığı battal ebrularından belli olur. Merhum Mustafa Düzgünman'ın ifadesiyle "Battal Ebru ebrunun ilk mektebidir". Somaki battal, neftli battal, serpmeli battal gibi değişik çeşitleri vardır.



Gelgit Ebru
Atılan battal ebruya bir biz daldırılır ve bütün tekne, birbirine paralel hareketlerle aşağı yukarı veya sola sağa gezilir. Ortaya çıkan gelgit ebruya çizgileri dik olarak kesecek şekilde tekrar aynı gel git işlemi uygulanırsa buna da taramalı ebru denir. Taramalı ebru da bir gel git ebru çeşididir.

Şal Ebru
Gelgit ya da taramalı ebru yapıldıktan sonra bizle, daha düzensiz ve dairemsi hareketler yapılarak şal desenine benzeyen şal ebru elde edilir. Biz hareketleri makul miktarda yapılmalıdır aksi taktirde boyalar çamurlu bir görünüm almaya başlar.

Serpme
Yukarıda anlatılan tüm ebru çeşitlerinin üzerine serpme yapılabilir. Bu durumda ebrular serpmeli battal, serpmeli gel-git, serpmeli şal gibi isimler alır. Serpme işlemi için neftli boyalar veya çamlıca toprağı gibi açık renkli boyalar tercih edilir. Fırça elle çok iyi bir şekilde kavanoza sıkılır ve boya yüksekten sert darbelerle serpilir.

Bülbül Yuvası
Git gide küçülen damlalar şeklinde atılan battal ebru üzerinde yapılır. Bizle dıştan içe doğru helezonlar çizilir. Genellikle teknenin uzun kenarı boyunca 5-6, kısa kenarı boyunca 4-5 helezon yapılır. Gel-git ebru veya taraklı ebru üzerinde de bülbül yuvası çalışılabilir.




Taraklı Ebru

Gelgit ebru veya taraklı ebru yapıldıktan sonra, son yapılan gelgite dik olarak tarağın ucu tekneye daldırılır ve sabit bir hızla teknenin bir ucundan diğer ucuna doğru çekilir. Bu işlem tarak çıkartılmadan bir de tersi yöne yapılırsa buna ters taraklı ebru denir. Taraklı ebru yapıldıktan sonra üzerine çok ince bir bizle gelgit ebru, şal ebru veya serbest hareketler yapılabilir.

Zemin Ebrusu
Çiçekli veya hatip ebruya zemin oluşturan ebru çeşididr. Aynı boyanın az ödlüsü, çok ödlüsü ve neftlisi hazırlanır. En alta az ödlü, onun üzerine çok ödlü, en üste de serpme tekniğiyle neftli boya atılır. Zemin ebrusu üzerinde çalışılacak motiflerin öne çıkması için genelde açık tonlarda çalşılır.

Hafif Ebru
Battal, taramalı ve taraklı ebrunun kıvamı daha sulu olan sıvı üzerinde, normalden daha sulu ve ödlü boyalarla çalışılmasıyla yapılır. Hafif ebrulu kağıtlar üzerine hat ve teship çalışmaları yapılır ve yazı yazılır.

Dalgalı Ebru
Hemen her çeşit ebru ile dalgalı ebru yapmak mümkündür. Kağıdın bir kısmı teknenin ucuna yerleştirilir ve kağıt ileri geri hareket ettirilerek teknede dalga oluşması sağlanır, bir yandan kağıdın bu hareketine devam edilir bir yandan da yavaş yavaş kağıt tekneye kapatılarak oluşan dalgalar yakalanır. Dalgalı ebruya sarhoş ebru veya tercih etmesek de ispanyol ebru isimleri de verilmiştir.


Kumlu Ebru ve Kılçıklı Ebru

Teknedeki sıvı kullana kullana kirlenerek öyle bir kıvama gelirki atılan boyalar istensede istenmesede kum gibi nokta nokta bir görüntü almaya başlar. Sadece kumlu ebru yapımına battal ebru ile başlanmaz. Bir damlalıkla tekneye yakın meafeden aynı nokta veya noktalara boya damlatılır. Boya yayılmaya başlar. Kumlu ebru için Sacid Okyay'ın buluşuyla sığır ödü yerine kalkan balığı ödü kullanılması daha iyi sonuç vermiştir. Ancak bu maddenin kokusu sığır ödünden çok daha kötüdür. Kumlu ebru yapılırken noktalar daha da irileşip V şeklini almaya başlarsa buna da kılçıklı ebru denir. Boya olarak genellikle lahor çividi tercih edilir. Boya az sulu ve ödlü olarak hazırlanır.

Çift Ebru
Daha önce yapılmış bir ebrulu kağıdın üzerine yeni yapılmış bir ebru alınarak yapılır.

Hatip Ebru
18 yy. da Ayasofya Camii Hatibi Mehmed Efendi tarafından bulunduğu için bu ismi almıştır. Zemin üzerine çiçekli veya hatip ebru için hazırlanmış boyalardan belli aralıklarla birer damla bırakılır. Daha sonra her damlanın oluşturduğu dairenin içine ikinci, üçünce ve isteğe göre daha fazla sayıda damla bırakılır ve iç içe değişik renklerden oluşturulmuş daireler elde edilir. Genellikle teknenin uzun kenarı boyunca 5-6, kısa kenarı boyunca 4-5 daire oluşturulması tercih edilir. Daha sonra bir bizle bu dairelerin içinde soldan sağa, yukarıdan aşağıya, çapraz hareketler yapılarak hatip desenleri elde edilir. Yürekli, taraklı yürek, yıldız, çarkıfelek, menekşe bu desenlere verilen çeşitli isimlerdir. Hatip desenlerinin hepsinin ya da bazılarını aynı ebru üzerinde çalışmaya Hatip-i Mütenevvia denir.




Çiçekli Ebru (Necmeddin Ebrusu)
Hatip ebrunun icadından sonra ebruda çiçek yapılmasına da çalışılmış ancak fazla başarı sağlanamamıştır. 1918 yılından itibaren merhum Necmeddin Okyay çiçek çalışmalarını islah ederek lale, karanfil, hercai menekşe, gelincik, gonca gül, kasımpatı, sümbül gibi çiçekleri doğal şekline en yakın şekilde resmetmeyi başarmıştır. Onun yetiştirdiği merhum Mustafa Düzgünman'da bu tarza papatyalı ebruyu ilave etmiştir. Çiçek yapımında önce damlatılan yeşil boyalardan sap ve gövdeler, daha sonra da bu sap ve gövdelerin uygun noktalarına bırakılan diğer renklerden çiçekler yapılır. Çiçek ve hatip yapımında kullanılan boyaların çok iyi terbiye edilmiş olması ve diğer ebru çeşitlerinde kullanılan boyalara göre daha koyu bir kıvama sahip olmaları gerekir. Ancak böylelikle boya damlaları şekil vermek için bizle lastik gibi uzayarak çekilebilir ve arzu edilen yerde bırakılarak istenen motifler elde edilebilir. Çiçekli ebrular Necmeddin Okyay'ın talebesi Ord. Prof. Dr. Süheyl Ünver'in teklifi üzerine sanat tarihimizde Necmeddin Ebrusu ismiyle anılmaktadır. Merhum Okyay'ın Üsküdar yeni Camii imamı olması sebebiyle hatip ebrusuna karşılık çiçekli ebruların da imam ebrusu olarak anılması Reisülhattatin Hacı Kamil Akdik (1861- 1941) tarafından teklif edilmişse de Necmeddin Ebrusu denilmesi daha uygun bulunmuştur.


Akkase Ebru

Eski kitap sanatları içinde, bir kağıdın yazı yazılacak kısmının ayrı, etrafının ayrı renge boyanmasına akkase, böyle kağıtlara da akkaseli kağıt denir. Bu sanat ebruya da tatbik edilmiştir. Kağıdın yazı yazılacak kısmının kendi renginde kalması istenirse, oraya arap zamkı sürülür. Kağıt kuruduktan sonra tekneye yayılırsa zamklı kısmın dışında kalan yerle ebrulanmış olur, arap zamkı bulunan bölge ise kendi renginde kalır boyayı kabul etmez. Buna akkaseli ebru denir. Ebruda başka bir tarz akkase şöyle yapılmaktadır. Daha önce tarifini yaptığımız hafif ebrulu kağıdın, ortada yazı yazılacak kısmına arap zamkı sürülerek, kuvvetli (koyu) renklerle hazırlanan bir ebru teknesine tekrar yayılmasıyla zamklı kısımlar bu ikinci ebruyu tutmaz. Arap zamkı sürülmüş kısım kendi hafif ebrulu haliyle, diğer kısımlar ise üst üste gelen çift ebrulu haliyle kalır. Böylece iki ayrı ebrulu, yani ebrulu akkase denen kağıt yapılmış olur. Hafif ebrulu kağıda zamkla yazı yazıp, koyu renkli tekneye tekrardan yaymak suretiyle, merhum Necmeddin Hoca akkaseyi yazılı ebruya da tatbik etmiştir. Ebruda akkase uygulaması eskiden kağıt yapıştırma usulü ile yapılırken daha sonra yazılı ebruda olduğu gibi arap zamkı kullanmak yoluna gidilmiştir.




*Bu yazının hazırlanmasında Sn. Uğur Derman'ın Türk Sanatında Ebru isimli eserinden faydalanılmıştır. (Ak Yayınları, Nisan 1977)

 

Resimler
Malzemeler
Ebru Malzemeleri
Malzemeler
Ebru Malzemeleri
Ebru tarihi
Ebru Sanatı
© Tüm hakları tablo.net.tr sitesine aittir
Web Tasarım Garantimedya